Life Fitness Akademi Türkiye Running Master Coach Mehmet Çetin, performans gelişimi için koşu yapmanın daha hızlı sonuç alınabilen bir antrenman çeşidi olduğunu, en az haftanın 3 günü koşuya vakit ayırmak gerektiğini, etkili bir antrenman için koşu temposunun bir sporcunun seviyesine göre değiştiğini ve dinlenik nabzın düşmesini sağlayarak bedensel kaliteyi artırdığını söylüyor.
Fitness tesislerinde güvenilir ve popüler ekipmanlarıyla kullanıcıların tüm beklentilerini karşılayan Life Fitness, sporu daha doğru ve eğlenceli bir şekilde deneyimlemek isteyenler için fitness çözümleri sunuyor. Life Fitness, aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmeye yardımcı ürünlerinin yanı sıra uzman eğitim platformu Life Fitness Akademi’deki profesyonel fitness eğitmenleriyle doğrudan etkileşim sağlayan antrenman önerileri veriyor.
Koşu bazlı bir spor yapılacaksa ve bu konu üzerine adapte olunacaksa haftanın 3 günü koşuya vakit ayırmak gerektiğini, konulan hedefler doğrultusunda da bu sürenin 4-5 güne çıkarılabileceğini söyleyen Life Fitness Akademi Türkiye Running Master Coach Mehmet Çetin, “Farklı koşu teknikleri vardır. Bu tekniklerden hangisinin beden seviyesine ve koşulan mesafeye uygun olacağını belirlemek gerekir. Koşarken vücudun nasıl durduğu çok önemlidir. Gövde ve bakışlar karşıda olmalıdır ancak doğru bir pozisyon için bir antrenörden yardım alınması daha doğrudur” diyor.
Seviyeye ve ihtiyaca uygun bir şekilde koşmak verim sağlıyor
Çetin, “Koşu performansını artırmak ve sakatlık riskini minimuma indirmek için koşu öncesi mutlaka dinamik bir ısınma biçimi tercih edilmelidir. Koşu temposu bir sporcunun seviyesine göre ve koşmak istediği mesafeye göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak şunu söyleyebiliriz ki; her zaman için koşuya yavaş tempo ile başlamak ve adım adım tempoyu yükseltmek daha iyidir. Aynı zamanda koşu yaparken hızlı ve yavaş kavramlarının ne olduğunun da belirlenmesi çok önemlidir. Fazla kalori yakmak isteniyorsa yüzde 70 – yüzde 80 şiddette antrenman yapmak faydalı olacaktır. Gerekenden veya ihtiyaçtan fazla bir hızla koşmak ulaşmak istenilen mesafeyi kısaltır, vücudun oksijen borçlanmasına girmesine neden olur ve belli bir süre sonra oluşan laktik asit koşuyu durdurur. Gereğinden yavaş yapılan koşularda ise gerçekleştirilen antrenmandan herhangi bir verim alınamaz ve zaman boşa harcanmış olur” diye belirtiyor.
Düzenli koşmak dinlenik nabzı düşüyor
Son olarak koşunun nabız üzerindeki etkisine de değinen Çetin, “Koşu yapmak fitness performansını geliştirmek için daha hızlı sonuç alınabilen bir antrenman çeşididir. Koşu yürüyüşün hızlı fazıdır ve yürüyüş yaparken belli bir nabız seviyesinin üstüne çıkmak oldukça zordur. Ancak koşarken bu seviyeyi çıkarmak daha kolaydır. Belli bir süre koşu ile kardiovasküler antrenman yapan bireylerde dinlenik nabız aşağılara düşmeye başlar. Bu iyi bir şeydir ve antrenman içerisindeki toparlanma sürecini hızlandırır. Aynı zamanda bedensel dayanıklılığı artırır ve yaşam kalitesini yükseltir” diye ifade ediyor.