Indoor cycling dersi veren her eğitmene, bu soru en az bir kere gelmiştir diye tahmin ediyorum. Ama hem eğitmenler olarak, hem de dersin katılımcıları olarak bu soruya ne kadar cevap verebiliyoruz?
Konuya girmeden önce, indoor cycling dersine girmenin bizlere nasıl fayda sağlayacağını sanırım söylemek gerek. Öncelikle indoor cycling bir kardiorespiratuar egzersiz biçimidir. Daha basit bir dille söylemek gerekirse dolaşım ve solunum sisteminizin gelişmesine, daha iyi çalışmasına yardım eder. Bu da daha sağlıklı bir kalp, rahat nefes alan bir vücut demektir. İkinci olaraksa indoor cycling düşük darbeli (low impact) bir egzersizdir. Yani eklemleriniz egzersiz sırasında darbeye maruz kalmaz (örneğin koşu yüksek darbelidir. Çünkü her yerden yükselip yere temas ettiğinizde dizleriniz darbe alır.). Bu nedenle doğru teknik ve ayarlar uygulandığında hem her yaş grubuna, hem de her fitness seviyesine uygundur. Diz ve kalçanın kuvvetlendirilmesine yardımcı olur. Ayrıca diğer grup dersleri gibi koreografiye dayanmamasından ötürü, koordinasyon problemi yaşayabilecek kişiler bile dersten keyif alabilirler.
Şimdi, gelelim sorumuza…
- “Hocam ben kilo vermek için bu derse geliyorum ama bacaklarım kalınlaşıyor galiba ne yapmalıyım?”
- “Hocam, dersten çıktıktan sonra pantolonumun bacakları sıkmaya başlıyor. Neden ki?”
- “Hocam, ben kilo almaya başladım galiba. Artık derslere girmesem mi acaba?”
Bu cümleler sizlere de tanıdık geliyor mu?
Tek tek açıklayalım mı hepsini?
Öncelikle yazıya ilk başladığımızda söylediğim gibi indoor cycling bir kardiorespiratuar egzersizdir. Yani belirli bir noktaya (hedeflediğiniz antrenmana bağlı olarak) kadar kalp atışlarınızı yükseltip, belirli bir süre boyunca orada tutabilmenizi gerektirir. Bunu yapabilmeniz için kalbinizin daha fazla çalışması, vücutta artan oksijen ihtiyacını karşılayabilmek için ciğerlerinizin de bu çalışmada kalbinize yardım etmesi gereklidir. Burada bizim için kilit kelime aslında bahsettiğimiz “süre”dir. Genellikle indoor cycling dersleri “30-60 dakika” arasında yapılır. Bu kadar süre boyunca aynı egzersizi aralıksız yapıyor iseniz vücudunuzda yavaş kasılan kas fibrilleriniz (çoğunlukla) kasılmaya maruz kalıyor demektir. İşte bu size güzel haber! Çünkü bu tip kas fibrilleri boyutsal olarak büyüyemezler. Hızlı kasılan kas fibrilleri ise hipertrofiye (halk dilinde kas büyümesi) girebilirler. Ancak onların çalışabilmesi için yapmanız gereken egzersizler yüksek ağırlıklı kuvvet egzersizleridir. Burada yaptığınız egzersiz, kullandığınız ağırlıklar, dinlenme ve yüklenme süreleriniz, tekrar sayılarınız gibi daha birçok faktör de önemlidir. Yani eğer indoor cyclingden dolayı bacaklarınızın kalınlaştığını düşünüyorsanız antrenman programlarınıza göz atmanızı öneririm. Unutmayın profesyonel bisikletçiler haftada minimum 15-20 saat bisiklet antrenmanı yapıyorlar ancak bacaklarının kuvvetlenmesi için vakitlerinin büyük bir kısmını da kuvvet çalışmalarında harcıyorlar. O bacaklar o kadar kolay olmuyor yani!
Başka göz atmanız gereken konulardan biri de bu derslere katılmaya başladıktan sonraki yeme düzeniniz, diyetinizdir. Çoğunlukla indoor cycling derslerine başlayanların derste harcanan yüksek kalorilere güvenerek ve artan enerji ihtiyacıyla daha fazla yemek yemeye başladıkları ve gerekenden fazla kalori aldıkları gözlemlenmiş. Yani kilo alma, bacaklardaki kalınlaşma aslında yanlış beslenmeye bağlı olabilmekte. Yani yağ oranında azalma isterken artışa neden olabilir.
Vücudunuz ne egzersiz yaparsanız yapın, o egzersize adapte olabilmek için şekil değiştirecektir. Tabi ki bu dersin sonucu olarak bacaklarınız ve kalçalarınızdaki yoğun çalışma nedeniyle şekil değişikliği olacaktır. Doğru beslenmeyle kaslarınızın daha belirgin ortaya çıkışını görebilirsiniz. Ortaya çıkan görüntü kassa sorun yok. Unutmayın, aynı miktardaki kas kütlesi ve yağ kütlesini karşılaştırdığınızda kas kütlesi daha ince ve güzel görünecektir.
Vücudumuz mükemmel bir mekanizmayla çalışmaktadır. Kadın ve erkek kendi özelliklerine göre farklılıklar göstermektedir. Testosteron kas yapımında çok etkili bir hormondur. Ancak erkek ve kadında farklı düzeylerdedir. Erkeklerde kadınlardan yaklaşık %15 daha fazla bulunur. Bu nedenle erkeklerin kas oranı çok daha hızlı bir şekilde artabilir. Ancak kadınların sadece indoor cyclingle bacaklarını kalınlaştırmaları neredeyse imkansızdır.
Dersten sonra pantolonlar darlaşmaya başladıysa bunun nedeni ise çalışan bölgelere (bacak kalça) toparlanmaya yardımcı olmak için daha fazla kan pompalanmasıdır. Normal şartlarda birkaç saat içinde normale dönmesi beklenir. Ancak, unutmayın ki toparlanma süreci önemli bir devredir. Dinlenme ve esneme bu sürecin en önemli destekçileridir. Yani arka arkaya 5 gün derse girip, yüksek yüklenmeler yapıp, vücudunuzun toparlanmasına izin vermiyorsanız, pantolona sığmayan bacaklarınız 1-2 saatte normale dönemeyecektir. Bir hafta derse ara verdiğinizde inceldiğinizi zannedeceksiniz ve derse katılmadığınız için inceldiğinizi düşünüp, bacaklarınızın kalınlaşmasının sorumlusu olarak dersi göreceksiniz. Ancak aslında sadece vücudunuzun toparlanmasına izin verdiğiniz için normale dönmüş olacaksınız.
Yani uzun lafın kısası vücudunuzdaki değişimler birçok faktöre bağlı olarak gelişiyor. Ne sıklıkta bisiklete biniyorsun? Nasıl bir antrenman yapıyorsun? Hormon seviyelerin nasıl? Beslenme ve toparlanma sürecin nasıl? Başka ne antrenmanlar yapıyorsun? Bu soruların cevapları bacaklarınızdaki değişimin cevabı olacaktır. Gönül rahatlığıyla, işinde eğitim almış, doğru antrenman tekniklerini bilen, sizleri doğru yönlendirebilen eğitmenlerin derslerine girebilirsiniz.